BU KANI DURDURAMAZSINIZ
292 kez okunmuştur.

BU KANI DURDURAMAZSINIZSizleri bilmiyorum ama ben haber dinlemekten korkuyorum artık. Günde en az dört kanaldan haber dinlerim ki tek taraflı olmasın diye. Dinlediğim bütün kanallarda kan gövdeyi götürüyor. Hırsızlık, gasp, yağma, talanlar da cabası.Geçenlerde İstanbul’da bir dostumla görüşüyordum. Bu dostum emekli olduğu halde kendisinin dürüstlüğünden dolayı çalıştığı kurum kendisini yeniden işbaşına getirmiş. Bulunduğu yerdeki yolsuzlukları önlesin diye. İşte bu dost bulunduğu yerdeki yolsuzlukları önleyebilmenin tek çaresinin “ insanlara helal ve haramın ne olduğunu öğretmemiz gerekir’. Arkadaşımın bu yaklaşımı elbette çok güzel bir yaklaşımdır. Ancak bu yaklaşımı biraz daha açmak, biraz daha genişletmek ve şumullendirmek gerekir. Helal ve haram yerine getirip Allah korkusunu koymamız gerekir. Zira Allah korkusu her türlü kötülüğün önüne geçecek yegâne kuvvettir. Bu konuda milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy bakınız ne diyor; “Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır;/ Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır./Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havf’ı Yezdan’ın,/Ne irfan ın kalır tesiri, ne katiyen vicdanın”.Görüldüğü gibi koca Akif Allah korkusu olmayan bir kalpte ne irfanın, ne vicdanın kalamayacağını belirtiyor. Allah korkusunun olmadığı yerde ahlakın izmihlalinin başlayacağını, bunun sonucunda da milletlerin yok olup gideceklerini bir başka beytinde belirtir. “ Budur hilkatte cari en büyük kanunu Hallak’ın/O yüzden başlar izmihlali milletlerde ahlakın, Fakat ahlakın izmihlali en müthiş izmihlal/Ne millet kurtulur, zira ne milliyet, ne istiklal.”Akif’in bu tespitine karşı çıkacak kimsenin bulunacağını hiç tahmin etmiyorum. Hal böyle olunca yapılacak bir tek şey kalıyor kanımca. O da eğitim sisteminin mutlaka ahlaki temellere oturtulmasıdır. Aksi takdirde akan bunca kanın durdurulması ağzına kadar tıklım tıklım dolu olan hapishanelerin boşaltılması mümkün olamayacaktır. Şayet bu eğitim sistemi değiştirilip ahlaki bir eğitim sistemi getirilmezse 47 Avrupa ülkesi içerisinde hapishanede yatan insan sayısında birinci olmamız hiçbir zaman ikinciliğe düşmeyecektir.Hapishanelerde ki doluluk oranı 120 olduğu şu dönemde akan kanların durdurulması, hapishanelerde yatan 300 000 kişinin daha aşağılara çekilmesi isteniyorsa bu eğitim sisteminin değiştirilip ahlaki bir eğitim sisteminin kabullenilmesi gerekir.Türkiye’de hapishanede yatan insan sayısı “2003 ten 2020 ye kadar yüzde beş yüz arttıysa bunun da tek sebebi eğitim sistemindendir. Bu eğitim sistemiyle devam edecek olursak daha pek çok hapishane yapmak mecburiyetinde kalacağız demektir. Türkiye de 2003 teki hapis sayısı 60 bin iken bu gün 300 bin olmuştur. Bunda elbette nüfus artışının da etkisi vardır. Fakat 2003 te Türkiye nüfusu 65-66 milyonlar da iken bu gün 84 milyondur. Nüfus artış hızımız 2-3 lerde kalırken suç oranı hapis yatma oranı 500 artmıştır.Türkiye de hapishane yapımını “ bacasız fabrika” olarak gören bir milletvekilinin bu şekilde beyanda bulunması da eğitim sisteminin bozukluğundan ve ahlaki temellere oturtulmamasındandır.Şayet bu eğitim sistemi kaldırılıp yerine ahlaki bir eğitim sistemi getirilmezse ne bu kanı durdurabiliriz, ne de hapishanelerin sayısını ne içinde yatanların sayısını azaltabiliriz.