ÇAGMELİM YOK
Sorgun Kehmallı köyü şimdiki adıyla Günpınar köyünde karakaa lakaplı Sadettin Ersoy iri yarı babayiğit bir adam.
Her köylü gibi O da çiftçilikle meşguldür. Zaman ırgatlık zamanıdır karaka yanına bir iki yevmiyeci alır tarlaya ekin biçmeye giderler tarla büyüktür ha bire tırpan sallıyorlar.
Tarlaya giderken at arabası ile gidip geliyorlar. Bakarki arabanın tekerinde parmaklar yamulmuş çemberi gevşemiş.... Sorgun'da yaptırıyım der.
Sabahtan yevmiyecileri tarlaya bırakır giderken eve uğrar "gız ben sorgun'a gidiyom sen adamların Yemani götür" diye söyler gider.
Zahide abla ocağa yemeği kor. Şimdiki gibi dört gözlü ocağa değil.
Avluda kurulu taş ocağı yakar sac ayağın üstüne tencereyi kor gözüne duman gide gide hem ocağı otlar hem de yemeği pişirir bir çarpım ekmek sular bir çıhıya bağlar tarlaya doğru yol alır.
Hava sıcak,tarla uzak,yayan yapıldak varır tarlaya çıhıyı açar çalışanların yemeğini verir.
Kendi bir ağaç gölgesine çekilir otururken yorğunluktan uykusu gelir.... yatar uyur.
Çalışanlar hiç ses etmezler kapları çıhıya bağlarlar bir kenara korlar" bırakın uyusun " derler.
Zahide abla orda kaç saat uyudu bilinmez ama uyandığında gün aşmaya başlamıştır.
Eyvah eyvah şimdi karakaa gelir vay başıma vay başıma " çagmelim yok ki şu güneşi geri tepeye diksem"derken Karakaa at arabasının tekerlerini yaptırmış atları tırıslamış tarlaya gelmiş...
Baksaki Zahide orda
-hayırdır avrat
Zahide abla ne desin uyudum dese dayak yiyecek
-herif belime bir ağrı saplandı burda kalı verdim gidemedim
- avrat şöyle uzan ben bir çığnayım hiçbirşeyin kalmaz
Zahide abla istemiye istemiye uzanır yatar Karakaa başlar çığnamaya vay anam vay kaç kemik kırıldı bilinmez
- nasıl iyi oldun mu avrat
-Allah gözünü kör etsin tüm kemiklerimi kırdın
Gerçekten de kaburga kemikleri kırılmıştı Zahide ablanın at arabasına bir yatak sererler hastaneye getirirler kırılmadık kaburga kemiği kalmamış alçıya alırlar yatar hastanede
Ne kadar mı yattı hastanede?
Üç ay
İyi oldu mu?
Sızılar oldu kemikleri